11 Kasım 2016 Cuma

Kentsel Dönüşüm'de kurallar yeniden değişti

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Av.Ali Güvenç KİRAZ 27.06.2016 tarihinde değişen 6306 Sayılı yasanın uygulama yönetmeliğini açıkladı.
27.10.2016 tarihinde yayımlanan Resmi Gazete ile; Kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan sıkıntıların büyüklüğü nedeniyle neredeyse yönetmelikte çok ciddi ve süreci hızlandıran değişikliklerin yapıldığını ve artık neredeyse jet hızında bir kentsel dönüşüm süreci yaşayacağımızı görebiliriz. Buna göre;
1- Riskli alanlarda Danıştay’ın iptallerinin önüne geçebilmek için planlama ve alt yapı hizmetleri yetersiz, imar mevzuatına aykırı, alt yapı ve üst yapıda hasar meydana gelmiş bölgelerde bu kriterlerden biri veya birkaçının %65’ı oranında bir bozulma meydana gelmiş ise artık bu bölgeler Riskli Alan olarak ilan edilebilecekler.
2- Riskli alan ilanlarında en az 15.000 m2 olması gerektiğine ilişkin hüküm değiştirilmiş olup bu zorunluluk kaldırılmıştır. Böylece m2 sınırı olmaksızın her bölgede riskli alan ilanı diğer kriterleri taşıması şartıyla ilan edilebilecektir.
3- Riskli yapı tespiti yapacak olan kuruluşlarda çalışacak olan personele Çevre ve Şehircilik Bakanlığından sertifika alınması zorunluluğuna Bakanlık tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşlarca da sertifika düzenleme hakkı getirilmiştir. Yine üniversitelere tanınan sertifika muafiyeti sadece akademik personelle sınırlandırılmıştır. Riskli yapı tespiti yapacak olan lisanslı tüm kuruluşlar en az 1 inşaat mühendisi çalıştıracaklardır.
4- Riskli yapı tespitine ilişkin esaslar netleştirilmiş olup kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların oturma, çalışma, eğlenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan yapılar ile hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılar girecektir. İnşaat halinde olup ikamet edilmeyen yapılar, metruk veya statik bakımından yapı bütünlüğü bozulmuş yapılar riskli yapı tespitine konu edilemeyecektir.
5- Riskli yapı tespiti başvurusunda bulunmak için dilekçe, kimlik fotokopisi ve güncel tapu durum belgesi istenecektir. Eski hali ile tapu kaydı yeterli değildir. Tapudan giderek güncel tapu durum belgesi istenip ilgili lisanslı firmaya ibraz edilmelidir. Kat irtifaklı veya kat mülkiyetli olmayan yapılarda yani arsa paylı binalarda riskli yapı tespiti arsa payı sahibince yaptırılacaktır. Yine arsa başkasına yapı başkasına ait ise bu durumda tapuda yapı sahibi lehine şerh olması şartı ile yapı sahibi riskli yapı tespiti yaptıracaktır.
6- Riskli yapılarda tapuda kayıtlı malik ölmüşse mirasçılık belgesi çıkarmaya, KAYYUM ATAMAYA veya yine tapuda son kayıtlı malik adına işlem yapmaya Bakanlık yetkilidir. Maliki ölmüş taşınmazlarda mahkemelerde yaşanan büyük sorun çözülmüştür. Müdahale talepleri ile yol almaya çalışan apartmanlarda artık KAYYUM ATAMA yetkisi Bakanlığa verilerek çok büyük bir sorun çözülmüştür.
7- Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamına giren taşınmazlarda da artık kentsel dönüşüm uygulaması yapılabilecektir. Burada yapının sahibi veya sahiplerinden birisi talepte bulunacak riskli yapı tespiti edildikten sonra uygulama da kuruldan alınacak kararla yapılacaktır.
8- KİRACILARA ve SINIRLI AYNİ HAK SAHİPLERİNE YAPILMAYAN TAHLİYE BİLDİRİMLERİ ARTIK GEÇERSİZDİR. Kiracısı olan veya sınırlı ayni hak sahibi olan (intifa, oturma hakkı, üst hakkı vb) mal sahipleri belediyelerden gelen tahliye sürelerini Kiracılarına ve Sınırlı ayni hak sahiplerine bildirmek zorundadır. Bir önceki yönetmelikte yaptırımı olmayan bu durum artık yapılamadığı takdirde süreleri başlatmayacaktır. Yani kiracınız var ve ona elden, noter vb. yollar ile tahliye bildirim yazısını göndermemişseniz süre belediye tarafından yeniden başlatılacaktır.
9- Tahliye süreleri sonunda elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin durdurulması zorunlu hale getirilmiştir. Hiçbir belediye bu yazıyı yazmaktan imtina edemeyecek yine hiçbir elektrik, su veya doğalgaz idaresi işlemi yapmıyorum diyemeyecektir.
10- Mevcut tahliye süreleri sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşmalarının beklenmesi insiyatifi tamamen kaldırılmıştır. 2 aylık denetimler yapılacak ve yıktırılmayan binalar Afet Riski sebebiyle kolluk kuvveti desteği ile mülki amirlikçe yıktırılacaktır. Bir önceki yönetmelikte var olan durum apartman veya sitelerde 2/3 ile anlaşma sağlanamaması sebebiyle aylar ve yıllara varan uzamalara sebebiyet veriyordu. Artık bina veya bloklarda yapılan denetim ile yıkılamayan bina idare tarafından derhâl yıktırılacaktır.
11- Riskli alan veya riskli yapılarda artık YAPI YIKILMADAN 2/3 İLE KARAR ALINABİLECEKTİR. Yine 2/3 kararı ile yapı yıkılmadan önce imar adası bazında uygulama yapılmasına, tevhid, terk, ifraz, taksim, ihdas ve tapuya tescil işlemlerini yürütebilecektir. Yargıtay’ın bize göre yanlış olarak yorumlayarak Kat Mülkiyeti kapsamına sokarak toplantıları iptal kararı vermesi artık geçersiz hale gelmiştir. Özle bir kanun olan 6306 sayılı yasa ile riskli yapı tespiti kesinleşmiş olmakla artık yapılan toplantılar taşınmaz yıkılmadan yapılabilecek ve bunun haricinde yine yukarıda belirtilen kararlar alınabilecektir.
12- Bir parselde mevcut Bloklu yapılarda riskli yapı tespiti yapılmamış yapılar ayrılarak riskli yapı tespit edilmiş yapılar üzerine şerh işlenecek olup yine uygulamada da parsel tamamı üzerinden değil riskli yapı tespit edilen yapı maliklerinin toplamının 2/3 çoğunluğu ile karar verilecektir.
13- Arsa sahipleri ile yükleniciler arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde kurulacak kat irtifakı veya kat mülkiyeti tesisleri hak sahipleri adına talep edilirse Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından yaptırılabilecektir. Bu durumda hak sahibine özgülenmiş bağımsız bölümün mutlaka projede gösterilmiş olması gerekmektedir.
14- 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık arttırma sureti ile satılması için ARTIK BİNANIN YIKILMIŞ OLMASI ŞARTI KALDIRILMIŞTIR. Böylece 2/3 ile karar alınması ve toplantı sonrasında karara katılmayanlara 15 günlük uyarı ihtarnamesinin gönderilmiş olması yeterli hale getirilmiştir. Kentsel dönüşümde yaşanan en büyük problemlerden bir tanesi böylece çözüme kavuşmuştur. Maliklerin tahliye sıkıntısı ve müteahhitlerin kira ödeme zorunlulukları nedeniyle yıkımı geciktirme isteklerine bir çözüm bulunmuş olup yıkım yapılmadan açık arttırma satışı yapılabilecektir.
15- Yine çok önemli bir düzenleme yapılmış olup açık arttırma ile satış yapıldıktan sonra sözleşme veya sözleşme eki belgeleri iptal ederek yeniden satışa çıkılması yani satışın tekrar edilerek sürecin uzatılması yolu tamamen kapatılmıştır. Buna göre ihaleye katılarak sözleşmeyi imzalayacağını beyan eden arsa sahibi sözleşmeyi imzaladıktan sonra sözleşme veya eklerinden herhangi birisini iptal ederse 90 günlük süre içerisinde en yüksek bedeli teklif etmiş olana ve o kabul etmezse sırayla diğerlerine satış yapılacaktır. Bu durumda artık satış tek işlem haline getirilmiş olup 2.veya 3.satışların yapılması ihtimali ortadan kalkmıştır.
16- Riskli yapılarda kira yardımı 18 ay riskli alanlarda ise 36 ay olarak belirlenmiştir. Daha önce kısıtlama getirilen durum değiştirilerek maliklere, kiracılara veya sınırlı ayni hak sahiplerine sahip oldukları veya kullandıkları kanun kapsamına giren bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilecektir. Kira yardımı tahliye tarihinden itibaren 1 yıl içinde talep edilirse geçerli olarak kabul edilecektir.
17- Harç muafiyetine yönelik olarak belediyelerin almış oldukları harç ve ücret muafiyeti kaldırılmış olup belediyeler harç almaya devam edeceklerdir.
Çok önemli değişiklikler içeren bu yönetmelik değişikliği ile birçok soruna çözüm bulunduğu görülmüştür. Ancak tapu, belediyeler ve Bakanlık tarafından yapılan tebligatlar ve yine sorunlu taşınmazlarda yaşanan süreci tıkayan düzenlemeler konusunda ve nihayet değerleme kriterlerinin uygulanması konusundaki zorunluluğun uygulanamıyor olması eksiklikler olarak görülebilir.

Kat Bahçesi Emsal Kullanım Alanına Dahil Edilebilir mi?


Yeni inşa edilen konut projelerinin hemen hemen hepsinde yer alan kat bahçeleri, hem görkemli bir binada yaşayıp hem de doğa ile iç içe olabilme imkânı sunuyor. Peki, kat bahçesi emsale girer mi?
Kat bahçesi emsale girer mi?
Arazi yetersizliği yüzünden betonarme yüksek binalar yapıldıkça ortaya çıkan, balkon tarzı bahçeler; Kat bahçesi olarak ifade ediliyor.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği kapsamında kat bahçeleri hakkındaki yasal esaslara yer verilmektedir. Peki, ilgili yönetmeliğe göre kat bahçesi emsale dahil edilebilir mi veya edilemez mi?
Binalarda yeşil bir görünüm elde etmek ve bina içinde yeşil doku ile iç içe yaşanmasını sağlamak amacıyla yapılan kat bahçeleri, ortak alan olarak yapılabildiği gibi bağımsız bölüme de ait olabiliyor.
Bağımsız bölüme tahsis edilmesi halinde kat bahçesi, binanın net kullanım alanına değil, bağımsız bölümün brüt alanına dâhil ediliyor.
Planlı alanlar tip imar yönetmeliğine göre; bulunduğu katın emsale dâhil alanının toplam %20’sini geçmemek koşuluyla kat bahçeleri emsale dâhil edilmiyor.

Kiracılar Dikkat: Kiralar Artık Bankaya Yatırılacak!


Evini veya işyerini kiralayanlar için, kira borcunu banka aracılığıyla tahsil etmek artık zorunlu oldu. Yasaya uymayanlara ceza kesiliyor. Kirayı elden veren kiracılar sürpriz ile  karşı karşıya kalabilirler. Kira başına düşen en düşük ceza bedeli 340 lira olarak belirlendi.
Bir ev ya da işyerinin kiraya verilmesi halinde kiracıların kira bedelini ne şekilde ödemesi gerektiği hakkında bilgi, Vergi Usul Kanunu ile açıkça belirtilmektedir. Çıkan yasaya göre; 500 liranın üstündeki ev kiralarının banka veya PTT aracılığıyla ödenmesi şart koşuldu. Bu limitin altındaki kira bedelleri ise elden ödenebiliyor.Fakat işyeri kiralarında 500,1000 lira gibi bir limit belirtilmedi. İşyeri kirası ne kadar olursa olsun  kiranın bankaya yatırılması gerekiyor.
Alan da Sorumlu Olacak Veren de Sorumlu Olacak
Banka ve PTT aracılığıyla kira bedeli tahsilatı bir zorunluluk oldu. Amaç kayıt dışı kiralanan evlerin önüne engel koymak. Maliye, denetimlerinde kira bedellerinin elden ödendiğini veya alındığını tespit ederse "özel usulsüzlük cezası" kesilecek. Bu durumdan hem kiracı, hem de kiraya veren mülk sahibi sorumlu olacak. Vergi Kanunu'na göre; ceza ödenmediği takdirde her bir kira tutarının %5'i tutarında ödeme yapılacak.
Kesilecek olan ceza belli bir limitin altına düşmeyecek. 2016 için alt limit; birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı (esnaf) için 1370 lira, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler için 690 lira, bunların dışındakiler için 340 lira olacak. Örneğin; 1000 liraya kiraya verilen konut için ev sahibine uygulamaya aykırı her bir işlem için 340 lira ceza kesilecek. Ceza zamanında ödenmezse iki katına çıkarılabilinecek.
Cezayı Kim Ödeyecek?
Kiraya verilen ev yada işyeri, kira gelirinin banka ya da Posta İdaresi (PTT) aracılığıyla tahsil edilmemesi halinde, cezayı mülk sahipleri ödeyecek. Diğer yandan herhangi bir limit olmadan işyeri kirasının aynı yolla ödenmemesi halinde özel usulsüzlük cezasının muhatabı kiraya verenler ile kiracılar olacak. Yani kirayı elden ödeyen esnaf ile kirayı elden alan işyeri sahibine ayrı ayrı ceza kesilecek.
Esnaflar Dikkat Etmeli!
Kiranın elden ödenmesi konusuna özellikle esnaflar dikkatli etmeli. Bazı durumlarda sadece banka tahsilat makbuzu, kirayı banka aracılığıyla ödediğinize dair delil kabul edilmeyebilir. Dolayısıyla, işyeri kirası ödeyenlerin ileride cezai yaptırımla karşılaşmamaları için, banka dekontları ile yetinmemeleri, kiraya veren kişi, mükellef ise fatura, mükellef değilse ayrıca gider pusulası düzenlemeleri yapmaları gerektiğini belirttiler.
Anayasa Mahkemesi Ne Karar Aldı?
"Özel usulsüzlük cezası"nın kaldırılması talebi üzerine açılan bir dava sonucunda, 11 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete'de Anayasa Mahkemesi'nin almış olduğu bir karar yayınlandı. Alınan karar da, kira gelirinin banka veya PTT yoluyla yatırılacağı ve tahsil edileceği, buna aykırı davranış sergileyenler için kesilen cezaların ise Anayasa'ya aykırı olmadığına karar verildi. Yani özetlersek, elden kira ödeyene ve alana para cezası kesilmeye devam edilecektir.

9 Kasım 2016 Çarşamba

7 adımda gayrimenkul ofisi dekorasyonu

Gayrimenkul ofisi nasıl dekore edilmeli?
İlk izlenim önemlidir. Bu gerçek, iş yaşamında satış ve pazarlama yapılan tüm ofisler için de geçerli. Peki, gayrimenkul danışmanlarının müşterilerini ağırladığı gayrimenkul ofislerinin dekorasyonu nasıl olmalı?
Emlak ofisi dekorasyonunda nelere dikkat etmeli?
Gayrimenkul danışmanlarının müşterilerini ağırladığı ofislerin şık ve rahat olması gerekiyor. Aynı zamanda profesyonel bir izlenim vermekte ofisin modern, temiz ve uyumlu görünümü son derece etkili oluyor.
7 adımda gayrimenkul ofisi tasarımı

1) Mobilyalarda konfora özen gösterin. Ofis mobilyaları elbette önemli. Aynı özeni müşterilerinizin oturacağı koltuklarda da gösterin. Kendilerini evlerinde gibi rahat hissetmeleri sizi dinlerken kurulacak diyaloğu da olumlu etkileyecektir.
2) Teknolojiyi kullanın. Gayrimenkul portföyünüzle ilgili sunum yaparken ya da müşterinize aradığı evin fotoğraflarını gösterirken bir projeksiyon cihazı kullanın ya da bilgisayarınızdan bir televizyon ekranına görüntüleri yansıtın.
3) Duvarlarınızı boş bırakmayın. Faaliyet gösterdiğiniz şehrin ve bölgenin detaylı haritaları gayrimenkul ofisinizin görünür bir yerinde olmalı. Bir ev satın almak için ofisinize gelen kişilere vaat ettiğiniz yaşamı temsil eden hayatın içinden fotoğraflar için de duvarlarda yer ayırın.
4) Haritanızı renklendirin. Bölgenizdeki en yeni markalı konut projelerinden portföyünüzdeki gayrimenkullerin bulunduğu mahallelere kadar haritanızı renkli ve ayırt edilebilir bir hale kavuşturun.
5) Bekleme alanı oluşturun. Müşterileriniz için rahat oturma gruplarının bulunduğu bir bekleme alanı oluşturmak şık bir fikir. Bu alanı tanıtım için de kullanabilirsiniz. Örneğin gayrimenkul ofisinize ait basılı materyalleri, günlük gazeteleri, sektörel yayınları bir orta sehpada sergileyebilir veya duvara monte edilecek bir ekranda güncel gayrimenkul ilanlarınıza ait bir slayt gösterimi yapabilirsiniz. Bir de çocuğuyla görüşmeye gelen müşterilerinizle iletişiminizi kesintisiz sürdürebilmek adına çocuklara özel boyama kitabı gibi detaylar size artı puan kazandıracaktır.
6) Ne çok sıcak ne çok soğuk olsun. Ofisinizin ısı derecesinde insanların kendini en iyi hissettiği 22-24 derece aralığına geçin. Ayrıca ofisinizin temiz havaya sahip olmasına özen gösterin.
7) Aksesuarlarla modernize edin. Her gün yenilenen güzel kokulu çiçeklere masanızda ve orta sehpalarda yer açın. Farklı aksesuarları da ofisinizde sergileyin ancak karmaşık bir görüntüden uzak durun.


İşyeri Tadilat İzni Nasıl Alınır?


Bir apartman içerisinde yer alan daire ve işyerlerinde yapılacak tadilat işleri için ruhsat alınması gerekmezken, kimi tadilatlar için ise ruhsat izninin alınması şart oluyor. Peki, işyeri tadilat izni nasıl alınır?
İşyeri tadilat izni nasıl alınır?
Boya badana, fayans ve parke döşeme, elektrik ve sıhhi tesisat değişiklikleri gibi küçük tadilatlar tamamen iç kısımda kalıyorsa ve kiriş gibi taşıyıcı unsurlara yapılmıyorsa, ruhsat alma zorunluluğu bulunmamaktadır. 
Taşınmazın metrekaresini değiştiren, dışarıdan görünen veya bina taşıyıcı unsurlarını etkileyen tadilatlar için tadilat ruhsatı alınması zorunlu olmaktadır. 
Peki, işyeri tadilat izni nasıl alınır?
Belediyeler ruhsat ve ekleri incelenerek eksik ve yanlış olmaması halinde müracaat tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde tadilat ruhsatı veriyor. Tadilat ruhsatı almak için gerekenler ise aşağıda sıralanıyor:
1 -) Tadilat ruhsatı dilekçesi (… İlçesi, … Mahallesi, … Pafta, … Ada, … Parsel sayılı yerim için onaylanan projeler doğrultusunda tadilat ruhsatımın düzenlenmesi hususunu bilgilerinize arz ederim)
2 -) Tapu Tescil Belgesi.
3 -) İmar Durumu Çap belgesi : Yapı nizamı, kat adedi, saçak seviyesi, yollardan ve komşu parsellerden çekme mesafeleri ve inşaat emsallerini gösteren bir belge.
4 -) Mimari proje, statik proje, elektrik ve tesisat projeleri, resim ve hesapları, röperli veya yoksa ebatlı kroki.
Ayrıca, belediyelerce yapılacak tadilat tipine bağlı olarak gerekli görülmesi halinde başka ek belgeler de istenebilmektedir.Bu belgeler ise Proje Müellifleri Oda Sicil Durum Belgeleri, Müteahhitlik Sicili, Apartman Karar Defteri Örneği (Noter Onaysız), Fenni Mesul Taahhütnamesi (Noter Onaylı).

8 Kasım 2016 Salı

Tapuda Eksik Satış Bedeli Nasıl Düzeltilir?


Tapuda Satış Bedeli Nedir?
Tapu satış bedeli, gayrimenkul devir ve iktisaplarında tapu harcı, emlak vergisi değerinden az olmamak üzere, beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden hesaplanır. Bir taşınmaz mal alındığında, tapuda daha az harç ödemek için alınan taşınmazın satış bedelini düşürmek için yapılan işlemler için, Maliye tarafından gerekli araştırma ve cezai işlemler yapılmaktadır. Maliye Bakanlığı, geniş çaplı bir tapu harcı incelemesi başlatarak, ev alırken kredi kullananların çektikleri kredi miktarı bilgileri bankalardan alınıp, bu kişilerin evi tapuya tescil ederken beyan ettikleri değerle kıyaslanıyor. Eğer kredi miktarı daha yüksekse, evin gerçek değerinin altında beyan edildiği gerekçesiyle cezalı tapu harcı tarhiyatı yapılıyor.
Tapuda Satış Bedeli Düzeltme...
Önceden almış olduğuuz gayrimenkulün tapuda satış bedelini düşük gösterip daha az tapu harcı ödemesi yaptıysanız, maliye her an için kapınızı çalabilir ve size gerekli cezayı kesebilir. Bu cezayı almamak için yapılması gereken ise pişmanlık dilekçesi adı altında bir dilekçe ile başvuru yapmanızdır. Maliye Bakanlığı’nın, bu durumda olanlarla ilgili 1989/7 sayılı Vergi Usul Kanunu İç Genelgesi var. Bu genelgeye göre, Gayrimenkulün alım-satım bedelinin düşük gösterildiği durumlarda, gerçek değerin, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesine göre pişmanlıkla beyan edilmesi mümkündür. Bu durumda, zamanında ödenmeyen tapu harcı ile tahakkuk eden pişmanlık zammını, dilekçe ile haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödeyenler, gayrimenkulün tapu harcına esas olan değerini yükseltmiş olurlar. Vergide zamanaşımı süresi 5 yıl olduğunu bilmemizde fayda var. Eğer böylebir işlem yaptıysanız, Maliye bu zaman içerisinde bir araştırma yaparak size konu ile ilgili gerekli cezayı yansıtabilir. Bu yüzden ceza almak istemiyorsanız en kısa zamanda Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne giderek oradan gerekli dilekçeyi doldurup işlemlerinizi başlatmanızda fayda olacaktır. Konu ile ilgili dilekçe örneğini ise yazımızın altında paylaşımda bulunalım...

............... VERGİ DAİRESİ MÜDÜRLÜĞÜ’NE


Dairenizin ............... Vergi kimlik numaralı mükellefiyim. ............Vergilendirme dönemine ilişkin ............ Vergisi beyannamemi, kanuni süresi içinde verememiş/eksik vermiş bulunmaktayım.
Ekte sunulan beyannamenin , 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371’inci maddesi hükümlerine göre kabulünü ve gerekli işlemin yapılmasını arz ederim.

ADRES:

.../..../....                                                                                                
Mükellef                                          
(Vekili veya Temsilcisi)                            
Ad, Soyadı ve İmza

EKLER:
1-..... Vergilendirme Dönemine Ait... Vergisi Beyannamesi

2 Kasım 2016 Çarşamba

Herkes emlakçı olamayacak!

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından konut, arsa ve tarla satışlarında aracılık eden emlak komisyoncularına standart getiriliyor. Buna göre herkes taşınmaz ticareti yapamayacak. Emlak bürolarının sahip olması gereken niteliklerin yanı sıra komisyon oranı, sözleşmeler, sorumluluklar ve teminatlar da düzenlenecek.
YENİ KURALLAR GELİYOR
Bakanlık çalışma kapsamında, bu alandaki boşluğu doldurarak gayrimenkul almak isteyenlerin yaşayabilecekleri mağduriyetlerin önüne geçmeyi hedefliyor. Özellikle vatandaşların şikayet ettiği komisyon oranlarına da çekidüzen getirilmiş olacak.
Bakanlık taslak metninin önümüzdeki günlerde görüşe açılmasının planlandığına dikkat çekti. Hazırlıkları devam eden yönetmelik çalışması ile taşınmazlara yönelik aracılık ve danışmanlık faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenleniyor.
Yönetmelik taslağının, emlak komisyoncularında aranacak şartlar, bunların çalışmaları, yürütecekleri faaliyetler, uymakla yükümlü bulundukları kurallar gibi hususları kapsaması öngörülüyor. Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu’nun geçen yıl başında yürürlüğe girdiğine dikkat çeken Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri “Ekonomide önemli bir ağırlığı bulunan ve geniş kitlelere hitap eden ancak sınırlarının tam olarak belirgin olmaması sebebiyle uygulamada pek çok soruna yol açan taşınmaz alım satımına yönelik ikincil mevzuat çalışmalarına başlanmıştır” dedi.
YILDA 1.29 MİLYON KONUT EL DEĞİŞTİRDİ
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon 289 bin konut satış sonucu el değiştirdi. Konut satışları 2015’te bir önceki yıla göre yüzde 10.6 arttı. Konut satışlarında İstanbul 239 bin 767 satış ile en yüksek paya (%18.6) sahip oldu. İstanbul’u 146 bin 537 satış (%11.4) ile Ankara, 77 bin 796 satış (%6) ile İzmir izledi. En az satış ise 139 konut ile Hakkari’de oldu.

30 Ekim 2016 Pazar

Rezerv yapı alanı nedir?

6306 sayılı Afet Yasasına göre Rezerv Alanları büyük önem taşıyor. Riskli alan ilan edilen zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yol açma riski taşıyan alanların yerinde dönüşümü uygun olmayan bölgeleri,  açıklanan yeni yerleşim alanlarına yani rezerv alanlarına taşınacak.

Rezerv Yapı Alanı Nedir?

 Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdarenin talebine bağlı olarak veya resen, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen yapıla alanları dır.

6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu'nda çok kritik değişiklikler yapıldı

6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu’nun uygulama yönetmeliğinde değişiklik yapıldı. Karar 27 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazetede yayınlandı.

Yurt genelinde 81 ilde devam eden kentsel dönüşüm çalışmalarında il il Bakanlık, Belediyeler ve özel sektör tarafından hızlandırılan dönüşüm çalışmalarında kurallarda değişikliğe gidildi. Yapılan değişiklik ile riskli alan ilan edilecek alanların tespitine yönelik yönetmelik değişikliği aşağıdaki gibi düzenlendi. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan değişiklik Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım tarafından imzalanarak resmen yürürlüğe girdi.
Milyonlarca ev sahibini, Belediyeleri, binlerce inşaat şirketini yakından ilgilendiren "kentsel dönüşüm" kanunu kapsamında yapılan yeni değişiklikle bundan böyle daha sağlam adımlar atılabilecek.

Riskli Alan belirlnmesi hakkında
Kamu düzenini bozan veya güvelikten ötürü normal hayatın sekteye uğrayacağı yerler, altyapı hizmetlerinin yetersiz olduğu bölgelerde, ruhsatsız ve imarsız yapılaşmanın bulunduğu yerlerde ve altyapı ile üstyapıda hasar olan yerlerde bunlardan bir ya da birkaçının birlikte olması durumunda Çevre ve Şehircilik Bakanlık bu bölgeyi riskli alan ilan edebilir.
Üzerindeki yapılardan ötürü yüzde 65’i imar mevzuatına aykırı yapılmış, ruhsat alınmadan inşa edilmiş veya yapı ve iskan ruhsatı alan yapılardan oluşan alanlarda, uygulama bütünlüğünü bozan alanlar, riskli alan olarak ilan edilmek üzere Bakanlar Kuruluna sunulur.
Teklifi sunmak üzere belediyeler ve TOKİ yetkilidir. Ayrıca riskli alan belirlenmesinde alanda bulunan hak sahipleri veya tüzel kişiliklerde riskli alan belirlenmesi için talepte bulunabilir.

Risk Raporu veren kuruluşlar hakkında
Risk raporu veren kuruluşlarda çalışan mühendislerin en az beş yıl mesleklerinde fiilen çalışmaları ve odaya kayıtlı olması gerekir.Ayrıca Bakanlığın düzenlediği eğitim programına katılıp en az sınavdan 70 puan alması gerekir. Lisanslandırma talebinde bulunan üniveriste adına riskli yapı tespitinede görev alacak mühendislerin öğretim üyesi olması halinde bu şartlar uygulanmaz.
Risk raporu düzenleyen kuruluşta en az bir mühendis çalışmalıdır. Bu mühendisler birden fazla lisasnlı kuruluşta çalışamaz veya ortak olamaz.
Riskli Yapılar hakkında
Riskli yapılar, üstü örtülü insanların çalışma, oturma, eğlence veya ibadet etmelerine yarayan yapılar ile hayvan ve eşyaların korunması amacı ile yapılan yapılar için uygulanır. İnşaat halinde olan ancak ikamet edilmeyen yapılar ile metruk veya başka bir sebeple statik yapı bütünlüğü bozulmul olan yapılar riskli yapı tespitine konu edilemez.
Riskli yapı tespitinde yapı malikleri, kanuni temsilciler mastafları kendilerine ait olmak üzere dilekçe, güncel tapu belgesi ve kimlik fotokopisi ile başvuru yapabilir. Arsa paylı tapularda ise yapının sahibi başvuru yapabilir ancak arsa sahibi ile üzerindeki yapının sahibi farklı ise tapudaki şerh dikkate alınır. Riskli yapı tespitine itiraz 15 gün içinde yapının bulunudğu yerdeki Müdürlüğe verielecek dilekçe ile yapılır.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Konunu kapsamında olan yapılarda riskli yapı tesbitini yapı maliki yapabilir. Risk raporu kesinleştikten sonra durum ilgili kültür varlıklarını koruma kuruluna bildirilir ve burdan çıkacak karar uygulanır.
Riskli Alanlar ve Rezerv Alanları
Riskli alanlar ve rezerv yapı alanlarında uygulama yapılan etapta veya adada, riskli yapılarda ise bu yapıların bulunduğu parsellerde; yapıların yıktırılmış olması şartı aranmaksızın ve yapının paydaşı olup olmadıkları gözetilmeksizin, parsellerin tevhit edilmesine, münferit veya birleştirilerek veya imar adası bazında uygulama yapılmasına, ifraz, taksim, terk, ihdas ve tapuya tescil işlemlerine, yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hasılat paylaşımı ve diğer usuller ile yeniden değerlendirilmesine, bütün maliklerce oybirliği ile karar verilememiş ise, anlaşma sağlanamayan maliklere ait taşınmazların değeri Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit ettirilir ve bu değer de gözetilerek oybirliği ile anlaşmaya çalışılır. Oybirliği ile anlaşma sağlanamaması halinde yapılacak uygulamalara sahip oldukları hisseleri oranında paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir. Bu karar anlaşma şartlarını ihtiva eden teklif ile birlikte karara katılmayanlara noter vasıtasıyla veya 7201 sayılı Kanuna göre tebliğ edilir ve bu tebliğde, onbeş gün içinde kararın ve teklifin kabul edilmemesi halinde arsa paylarının, Bakanlıkça tespit edilecek veya ettirilecek rayiç değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usulü ile satılacağı, paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu payların, rayiç bedeli Bakanlıkça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına resen tescil edileceği bildirilir.
Karara Katılmayan Hak sahiplerinin durumu
Riskli alan, rezerv alanı ve riskli yapılarda hisseleri oranında en az üçte iki oranında alınan kararlara katılmayan hak sahiplerinin payları açık artırma ile satışa çıkarılır. Bunun için maliklerin aldığı kararın imzalı karar tutanağı veya sözleşme, vekaletnameler ile anlaşmaya yanaşmayan hak sahiplerine noter yoluyla bildirim yapılır ve 15 gün süre verilir. Satışın yapılabilmesi için yapının yıkılması gerekmez. Satışı yapılacak arsa paylarının rayiç değerini ve daha sonraki işlemleri gerçekleştirmek içim biri başkan ikisi üye olmak üzere en az üç kişilik Bedel Tespit Komisyonu ile Satış Komisyonu Teşkil olunur. Rayiç değer Sermaye Piyasası Kuruluna kayıtlı olarak faaliyet gösteren lisanslı değerleme kuruluşlarına tespit edilerek Bedel Tespit Komistonunca belirlenir.
Satışı yapılacak payın üzerinde ipotek, ihtiyati haciz, haciz ve intifa hakkı gibi hakların bulunması, satış işlemine engel teşkil etmez. Belirtilen haklar satış sonrasında satış bedeli üzerinde devam eder. Satış işlemi sonrasında, satış bedelinin yatırıldığı banka hesabına malike ödeme yapılmaması için bloke koydurulur ve durum ipotek, haciz ve intifa hakkı gibi hakların alacaklısına veya ilgili icra müdürlüğüne veya mahkemeye bildirilir. Tapu kaydındaki haklar ve şerhler satış sonrasında Müdürlüğün talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce resen terkin edilir.
Kira Yardımı Şartları
Anlaşma ile tahliye edilen uygulama alanındaki yapıların maliklerine tahliye tarihinden itibaren Bakanlıkça kararlaştırılacak aylık kira yardımı yapılabilir. Yardım süresi riskli alan dışındaki riskli yapılarda 18 aydır. Riskli ve rezerv yapı alanlarında kira yardımı süresi 36 ayı geçmemek şartı ile ilgili kurumca belirlenir. Aylık kira bedeli, Bakanlıkça belirlenir ve her yıl Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan Tüketici Fiyatları Endeksi yıllık değişim oranında güncellenir. Maliklere, kiracılara ve sınırlı ayni hak sahiplerine, sahip oldukları veya kullandıkları Kanun kapsamındaki bütün yapılardan dolayı kira yardımı yapılabilir. İnşaat halinde olup içinde ikamet edilen yapılarda kira yardımı veya faiz desteğinden, sadece inşaat halindeki yapıda ikamet eden malik, kiracı ve sınırlı ayni hak sahibi faydalanır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine mümkün olması hâlinde, kira yardımı yerine tahliye tarihinden itibaren konut ve işyerlerinin teslim tarihine kadar geçici konut veya işyeri tahsisi yapılabilir.

25 Ekim 2016 Salı

21. Yüzyılın Yeni Model Emlak Ofislerinden Biri Olabilecek misiniz?

Teknolojik donanıma sahip geleceğin emlak ofisleri,  verimli ve keyifli çalışma ortamına sahip 
olacaklar. Tatildeyken bile ofislerini özleyen çalışanların sayısı gittikçe artacak.
Muhteşem yeni teknolojilerin etkisi ile emlak işinin nasıl değiştiğini artık herkes biliyor ve kabul ediyor. Gayrimenkul iş yaşamındaki bu değişiklik tüm sektörü etkisi altına aldı. Ancak bu durum, değişikliklerin sonlandığı anlamına gelmiyor. Değişim süreci tüm etkisi ile devam ediyor ve edecek.
Çok eskilerden gelen bir anlayış vardır: “Bugüne kadar nasıl yapılageldiyse biz de öyle yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.” Yaratıcılıkla ve özgürlükle bağdaşmayan bu düşünce biçimi, artık işlemiyor. Artık, nasıl geldiyse öyle gitmiyor. Teknoloji anlayışı gelişen müşterilerin karşısında teknolojiden yoksun şekilde iş yapmak artık mümkün değil.
Bu durum öyle bir hal aldı ki sektöre giren her 10 firmadan 7’si iki yıl içerisinde pasif hale geliyor ve kapanıyorlar. Çünkü artık emlak uzmanlarının, evrakları çözümlemek, imzaları atmak ve satış kapama hediyesi göndermek gibi basitçe bir süreci takip etmekten daha fazlasını yapması gerekiyor. Çünkü artık 21. yüzyılın yeni emlak ofislerinden biri olmak gerekiyor.

Geleceğin ofisleri robotsuz düşünülemez :)

  1. Yüzyılın Yeni Dünyası
Tüketicileri etkilemek için kullanılan holografik modeller (3D mi? Hayır, artık 7-D geliyor) ve resimler, zamanın ve enerjinin kullanımında tasarruf sağlayan akıllı evler ve insanların daha güvenli bir yaşam sürmesini sağlayan güvenlikli şehirler…
Artık robotik düşünülen, robotlarla bir arada çalışan ve yaşayan, Siri benzeri yoldaşlar edinilen ve tüm bunlara yardımcı bir ekran üzerinden erişilebilen bir dünyadayız. Acil durumlara tepki verebilen ve hayat kurtarıcı rol kazanan dronelar, otomatik konaklama botları ve elektronik arılar (yanlış okumadınız!), elektrikli arabalar, Google’ın otonom araç projesi…
Liste bu şekilde uzayıp gidiyor. 21. yüzyılın teknoloji ile bezenmiş bu benzersiz durumu karşımızda duruyor. Hayatlarımızı, iş yaşantımızı ve neredeyse tüm sektörleri etkisi altına alan bu yeniliklerin ardı arkası kesilmiyor ve kesilmeyecek.

İşe geç kalmaktan nefret ederim :)

  1. Yüzyıl Firmalarının Profili
Artık şunu kabul etmelisiniz ki 21. yüzyılın değişen dünyasında hangi tür firmalardan olacağınızı seçmeniz gerekiyor. Bu yüzyılın firmaları, çağdaş teknoloji içinde çok zekice hareket etmelidir. Çünkü tüketicilerin talepleri teknoloji ile birlikte değişmeye devam ediyor. Eğer müşterilerin değişen ihtiyaçlarını karşılamazsanız nasıl ayakta duracaksınız?
21. yüzyılın teknolojik etkileri, insanları birbirinden uzaklaştırıyor gibi görünse de aslında tam tersini yapıyor. Teknoloji ve internet sayesinde gayrimenkul profesyonelleri artık sadece kendi bölgesindeki değil, dünyanın öbür ucundaki kişilere bile ulaşabiliyor. Bir gayrimenkul yatırımına dünyanın dört bir yanından finansman bulunabiliyor. Emlak profesyonelleri sosyal medya üzerinden gerçek hayatta hiç karşılaşma ihtimalleri olmayan kişilere listelerini sunabiliyor.
Yani aslında eskiye göre çok daha sosyal ve çok daha aktif bir emlak broker modeli ortaya çıktı. Daha doğrusu sosyalleşmenin tanımı da teknoloji ile birlikte değişti. Eskiden ekran başında başkaları ile konuşmanın insanı asosyal yaptığı düşünülürken, artık internetin ve teknolojinin sosyalleşmek için vazgeçilmez kaynaklar olduğu düşünülüyor.

Geleceğin ofislerinde robotlar ofisin en renkli ve en tatlı çalışanı olacak. 
Tabi haliyle ayın elemanı da robotlar:)
Tabi ki bu değişimlerle birlikte emlak pazarlama seçenekleri de değişiyor. Örneğin biz ne kadar e-posta pazarlamasının etkileri olduğundan zaman zaman bahsediyor olsak da, artık e-posta pazarlamasından çok daha etkin olarak kullanılan seçeneklerin var olduğunu biliyoruz. Özellikle sosyal medya platformları, günümüzün pazarlama seçenekleri arasında ilk sırada yer alıyor. Şu anda dünya çapında 200’den fazla farklı sosyal medya platformu olduğunu ve her gün bu sayının artmaya devam ettiğini biliyor musunuz?
Tüm bu gelişmeler gösteriyor ki insanlar teknoloji ile birlikte iletişim kurmak için farklı yollara ihtiyaç duyuyor. Artık broker merkezli bir sektörün içinde değilsiniz. Tamamen mobil ve teknoloji merkezli bir sektörün içindesiniz. Seçiminizi yapmak zorundasınız. Çünkü koşullar, ikisinin ortasında durma gibi bir seçeneği yok ediyor. Hatta sizi bir seçim yapmaya zorlayan sistem, daha da öteye giderek seçiminizin teknolojiden yana olması için elinden geleni yapıyor.
O zaman 21. yüzyılın gayrimenkul firmalarına düşen görev, bu durumu bir zorlama gibi görmek yerine ona ayak uydurmak ve hatta onu kullanarak kendi lehine çevirmektir.
Siz 21. yüzyılın yeni emlak ofislerinden biri olabilecek misiniz?

22 Ekim 2016 Cumartesi

Fotoğraf Uygulamaları İle Emlak Pazarlamanızın Cazibesini Arttırın

Profesyonel bir fotoğrafçı olmasanız bile eminiz ki Facebook üzerinden arkadaşlarınızla fotoğraf çekip paylaşma konusunda deneyimlisinizdir. Ancak gayrimenkul pazarlaması için fotoğraf çekmeniz ve paylaşmanız gerektiği zaman bundan daha fazlasını yapmanız gerekir. Çünkü gayrimenkul pazarlamasında evlerin fotoğrafları sizin vitrininiz olur ve bu fotoğraflarla müşterileri etkilemeniz gerekir. Dolayısıyla fotoğrafların açısı, kompozisyonu, ışığı ve renk ayarları gibi özellikleri düşünülmesi gereken noktalar haline gelir.
Peki, bu konulara dair bilginiz yoksa ne yapacaksınız? Bu konuda fotoğraf uygulamaları gayrimenkul profesyonellerinin yardımına yetişiyor. Şimdiki akıllı telefonlar harika kamera özelliklerine sahip olabiliyorlar. Yani eskiden mobil aracılığıyla çekilen fotoğraflar küçümsenirken, şimdi ise bazı fotoğraf makineleri ile yarışır hale bile geldiklerini söyleyebiliriz. Mobille çekilen bu fotoğrafları daha etkileyici hale getirmek içinse üretilen fotoğraf uygulamaları son derece yardımcı oluyor.
İşte sizler için hazırladığımız, gayrimenkul profesyonellerinin emlak pazarlaması için kullanabileceği birkaç mobil fotoğraf uygulaması…
Afterlight
Ücretsiz deneme sürümü bulunan ve ardından makul bir ücret karşılığında kullanılabilen Afterlight, mobil için iOS ve Android işletim sistemine sahip cihazlarda ve bilgisayar için Windows 10 üzerinde kullanılabiliyor. Bu uygulama sayesinde, mülklerin fotoğrafını çekerken saatlerce ışığı hesap etmek için uğraşmanıza gerek kalmıyor. Çünkü sonradan uygulamanın ışık efektleri sayesinde mülke istediğiniz estetik görünümü kazandırabiliyorsunuz. Örneğin bir öğle güneşinin mülkün bahçe kapısına vurduğunu gösterebilir veya garaj kapısında parlayan bir ışıltıyı yok edebilirsiniz.
Aviary
Bir Adobe ürünü olan Aviary uygulaması, fotoğraflar üzerinde pozlama ve netlik ayarlarını yapmanıza olanak tanıyor. Mobil üzerinde çekmiş olduğunuz fotoğraflardan düzenlemek istediğinizi seçtikten sonra, gerek ışıklandırma gerek netlik ayarını tamamlayarak ardından sosyal medya hesaplarınızda direkt olarak paylaşabiliyorsunuz. Ayrıca fotoğraflarınızın üzerine açıklama yazıları yazmak için de ideal bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. Uygulamanın arayüzü ise kesinlikle ilham verici bir yapıya ve tasarıma sahip.
Snapseed
Bir Google uygulaması olan Snapseed, yıllardır kendini yenileyerek hizmetini sürdüren ve beğenilen bir uygulama olarak öne çıkıyor. Bu uygulama ile müşterilerinizi etkilemek için sıradışı efektler bulmanız mümkün. Bu efektleri fotoğrafınız üzerinde tek tek deneyerek hoşunuza gideni kaydedebiliyor veya uygulamış olduğunuz efektleri geriye alarak kolaylıkla seçim yapabiliyorsunuz. Ücretsiz olarak kullanılabilen bu uygulamayı direkt kullanmaya başlayabilirsiniz.
Autodesk Pixlr
Ücretsiz ve popüler bir uygulama olan Pixlr, diğer uygulamalara göre daha karizmatik diyebileceğimiz efektlere sahip. Çekmiş olduğunuz bir fotoğrafın üzerinde müşterinin dikkatini çekmek istediğiniz kısmı daha belirgin hale getirip, geri kalanı flulaştırmanızı sağlayan bu uygulama, ayrıca kütüphanesindeki metin ve grafik efetleri ile fotoğrafınızı süslemenize de olanak tanıyor. Uygulamanın bir diğer önemli özelliği ise tek butonla kötü çekilmiş bir fotoğrafın renk ve kontrast ayarlarını otomatik düzeltebiliyor olması.
Sonuç
Tekrar etmemiz gerekirse, bir emlak profesyonelinin online pazarlamasında en dikkat edeceği şey kullanacağı fotoğraflar olmalıdır. Eğer müşterileri etkileyecek yüksek çözünürlüklü ve estetik fotoğraflar ile pazarlama yaparsanız, müşterilerinizi şaşırtabilir ve kendinize çekebilirsiniz. Bunu yapmanız size ayrıca diğer firmalar arasından sıyrılma özelliği de katacaktır.
Etkili fotoğrafların kullanımı aynı zamanda emlak profesyonellerinin kullandığı emlak girişimlerinde de büyük önem taşır. Teknoloji ile uyumlu bir çalışma sistemi ilerletmek isteyen emlak brokerlar, listelerini yayınlamak için seçtikleri emlak girişim sitesine yükleyecekleri mülk fotoğraflarını çok özenli bir şekilde seçmelidirler.
Görselliğe önem verin ve fotoğraflarınızı daha etkili hale getirerek cazibelerini arttırın.

16 Ekim 2016 Pazar

İNŞAAT MALİYET HESAPLARI İÇİN KULLANILACAK PRATİK HESAP DEĞERLERİ

ALÜMİNYUM VE PVC DOĞRAMA HESAPLARI
1.       ALÜMİNYUM DOĞRAMA HESABI (KG)

Kapı
Pencere
Vasistas
Camekan
Normal Seri Doğrama (50’lik) Kg/m2:
16
14
16
12
Geniş Seri Doğrama (70-100) Kg/m2:
18
16
18
14

2.       PVC DOĞRAMA HESABI (KG)

Kapı
Pencere
Vasistas
Camekan
Normal Seri Doğrama (50’lik) Kg/m2:
16
14
16
12

3.       DOĞRAMALARDA CAM HESABI (M2)
Doğrama alanı x 0,80 = Cam yüzeyi alanı
4.       DOĞRAMALARDA AKSESUAR HESABI (AD)
Her pencere kanadına 2 adet menteşe + 1 adet ispanyolet takımı
Her vasistas kanadına 2 adet menteşe + 1 adet ispanyolet takımı
Her kapı kanadına 3 adet menteşe + 1 adet kapı kilidi + 1 adet kapı kolu ve aynası + 1 adet stop
Çarpma (çift açılır) kapılarda 6 adet menteşe+ 1 adet kapı kilidi + 2 adet kapı kolu ve aynası+ 1 adet stop
5.       DOĞRAMALARDA KÖRKASA HESABI (KG)
Alüminyum ve PVC doğramalarında körkasa olarak 40x20x2mm kutu profil kullanılır.
40x20x2mm profilin birim boy ağırlığı= 1,65 kg/m’dir.
Doğrama ölçülerine göre çevresi x 1,65 = Toplam körkasa ağırlığını vermektedir. Ör: 150/200 ebatlarındaki bir doğramanın körkasası 1,50x2+2x2=7mx1,65= 11,55 kg
Not: Kamu işlerinde körkasa boyası ayrıca m2 olarak ödenir.

ÇELİK İMALAT HESAPLARI
6.       SAC KAPI KASASI HESABI (KG)
Sac kapı kasalarında genelde DKP 2mm sac kullanılır.
1 Adet kapı kasası = 25 kg (90/220)
7.       ÇELİK İMALAT AĞIRLIK HESABI (KG)
Eğer demir profil ağırlık tabloları varsa kullanılan profilin birim boy ağırlığı tespit edilir.
Eğer tablo yok ise;
      1 mm sacın 1 m2 ağırlığı= 7,85 kg’dır.
      Malzemenin kalınlığı x 7,85 = A
      Malzemenin yüzey alanı x A = Malzemenin ağırlığı
Çelik imalat ağırlık hesaplarında zaiyat da dikkate almak gerekir.
      Malzemenin ağırlığı x 1,04 = Toplam zaiyatlı ağırlık

BOYA İMALAT HESAPLARI
8.       DIŞ CEPHE BOYA HESABI (M2)
Yeni sıvalı yüzeyler için; 15 lt = 60 m2 yer boyar.
Eski sıvalı yüzeyler için; 15 lt = 80 m2 yer boyar.
9.       PLASTİK İÇ CEPHE BOYA HESABI (M2)
Yeni sıvalı yüzeyler için; 15 lt = 60 m2 yer boyar.
Eski sıvalı yüzeyler için; 15 lt = 80 m2 yer boyar.
10.   YAĞLI BOYA HESABI (M2)
15 lt = 50 m2 yer boyar.
11.   KİREÇ BADANA BOYASI HESABI (M2)
1 kg kireç = 8 m2 yer boyar.

TUĞLA İMALAT HESABI
12.   YATAY DELİKLİ 19x19x13,5 TUĞLA İLE YARIM DUVAR YAPILMASI (M2)
1 m2 yarım tuğla duvara 26 adet tuğla gider.
13.   YATAY DELİKLİ 19x19x13,5 TUĞLA İLE TAM DUVAR YAPILMASI (M2)
1 m2 tam tuğla duvara 36 adet tuğla gider.
14.   YATAY DELİKLİ 19x19x8,5 TUĞLA İLE YARIM DUVAR YAPILMASI (M2)
1 m2 yarım tuğla duvara 26 adet tuğla gider.
15.   DÜŞEY DELİKLİ 19x19x13,5 TUĞLA İLE TAŞIYICI DUVAR YAPILMASI (M2)
1 m2 yığma tuğla duvara 23 adet tuğla gider.
16.   TUĞLA DUVAR ÖRME HARCINDA KULLANILAN KUM VE ÇİMENTO HESABI (M3-KG)
1 m3 tuğla duvar harcı ile = 35 m2 yer yapılır.
1 m3 tuğla duvar harcına = 250 kg Çimento gider.
1 m3 tuğla duvar harcına = 1 m3  kaba kum gider.

BETON VE SIVA İMALAT HESAPLARI
17.   SERAMİK YAPIŞTIRICISI HESABI (KG)
25 kg’lık torba = 6 m2 yer döşer.
18.   DERZ DOLGUSU HESABI (KG)
25 kg’lık torba = 45 m2 yer dolgusuna yeter.
19.   KUM (SIVALIK) HESABI (M3)
1 m3 sıva harcı ile = 30 m2 yer sıvar.
Not: Toplam kum’un 2/3’ü kaba kum, 1/3’ü ince kum olmalıdır.
20.   SIVA KİRECİ HESABI (KG)
1 m3 iç cephe sıvası harcında = 50 kg kireç kullanılır.
Not: Dış kısım sıvalarına kireç katılmaz.
21.   SIVA VE ŞAP İŞLERİNDE ÇİMENTO HESABI (KG)
1 m3 harçta = 5 torba (250 kg) çimento kullanılır
22.   BETON İŞLERİNDE ÇAKILLI KUM HESABI (M3)
Hesaplanan m3 kadar alınır.
23.   BETON (BİNA,PERDE,TEMEL V.B.) İŞLERİNDE ÇİMENTO HESABI (KG)
Hesaplanan m3 x 7 torba = Hesaplanan m3 x 350 kg
24.   KARO MOZAİK ALTI TESVİYE HARCI KUM VE ÇİMENTO HESABI (KG-M3)
1 m3 kaba kum ile = 25 m2 karo altı tesviye harcı yapılır.
1 m3 tesviye harcına = 250 kg çimento gider.

10 Ekim 2016 Pazartesi

Tapu harcı yüzde 1’e düşecek!

Maliye Bakanı açıkladı: “Türkiye’nin emlak haritasını çıkardık”
“Yeni dönemde tapu harcı yüzde 2’den 1’e düşecek. Değerleme yetkisi belediyelerden alınacak, harçlar aşağı çekilecek.” Bu sözler Maliye Bakanı Naci Ağbal’a ait. “Türkiye’nin emlak haritasını çıkardık” diyen Bakan Ağbal, emlak vergisiyle ilgili yapılacak yeni düzenlemelere de açıklık getirdi.
Ev alanlar hangi yasal işlemleri yapmalı?
“Emlak değeri caddenin karşı tarafında bile farklı”
İşte Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın yaptığı açıklamalardan diğer öne çıkan demeçleri…
• “Emlak vergisi değerlerini yazmaya başladık. Bir baktık Şanlıurfa’da bir ilçedeki metrekare emlak vergi değeri Şişli’den daha pahalı. Anladık ki orada yoğun bir kamulaştırma var. Belediye emlak vergisi değerini yüksek tutuyor.”
• “Vatandaşın arazisi kamulaştırıldığından emlak vergisinden daha düşük olmayacağı için yüksek bedel almak mümkün oluyor. İstanbul’da, Ankara’da bir baktık caddenin bir tarafı 1.000 lira, bir tarafı 5 bin lira. Emlak değerleri bırakın ayrı şehirleri aynı caddenin karşı tarafında bile farklı oluyor.”
• “Emlak değerleri bırakın ayrı şehirleri aynı caddenin karşı tarafında bile farklı oluyor. Biz de bu işi belediyelerden alarak Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne yetki verelim diyoruz. Memurlar yapmasın, lisanslı değerleme uzmanları yetki alsın.”
• “Yeni dönemde değerleme işinin lisanslı değerleme uzmanları ya da komisyonlar marifetiyle yapılması amaçlanıyor. Ağrı’dan Edirne’ye kadar tüm şehirleri kapsayan uyumlu bir gayrimenkul haritası bu konuda bağlayıcı olacak.”
• “Gayrimenkuller gerçek değerine yaklaştırıldığında tapu harcını yüzde 2 değil, yüzde 1 yapacağız. Yüzde 2 efektif vergi oranı değil. Gayrimenkulde kayıtlılığı artırır. Hasılatını gizleyemediğine göre giderlerini faturalandırmaya çalışacak. Müteahhit inşaat mı yapıyor? Hasılat kaygısı olmadığı için fatura almıyor. Fatura kes diyecek. Kişi diyecek artık gayrimenkulde gelirimi, servetimi gizleyemiyorum. Bankaya, sermaye piyasalarına götürüp kayıtlı olayım diyecek.”
Tapu harcı nasıl hesaplanır?
“Değeri 1 milyon ama tapuda 300 bin TL görünüyor”
Belediyeler eliyle yapılan emlak vergisi tespit yöntemini doğru bulmadığının altını çizen Maliye Bakanı, bu konuda ise “Bazı belediyeler seçmenle karşı karşıya gelmemek için rayiç bedeli düşük tutuyor. Alması gereken vergiyi almıyor. Örneğin İstanbul Sultanbeyli’de ‘Burada sanayi büyüyor, ticaret gelişiyor, ekonomi büyüyor’ diyerek belediyeler parsel topluyor. Değeri yükseltiyor. Burada olan gariban vatandaşa oluyor.” şeklinde görüşlerini açıkladı ve ekledi:
“Ankara Ümitköy’de bir bina alıyorsunuz. Değeri 1 milyon lira ancak tapuda 300 bin lira görünüyor. Bunun iki tarafı var. Satıcı, ‘gerçek değerinden gösterirsen yazamadığım giderler var çok vergi öderim’ diyor. Giderini faturasız alma yolunu tuttuğu için hasılatı gizlemek istiyor. Bu da alıcının hoşuna gidiyor.”
blog.zingat.com

Tapu işlemlerinde akıllı telefon kolaylığı!

MEGSİS’i akıllı telefonuna indiren herkes tapu ve parsel işlemlerini kolayca yapabilecek.
Akıllı cep telefonu olanlar, tapu ve parsel sorgulama işlemlerini artık kolaylıkla gerçekleştirecek. Mekansal Gayrimenkul Sistemi’ni (MEGSİS) IOS ve Andorid telefonlarına indiren herkes parsel konumu, tapu alanı, niteliği ve pafta bilgilerine hızlı bir şekilde ulaşılabilecek.
MEGSİS nedir?
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, tapu ve parsel sorgulama işlemlerinin akıllı telefonlardan hızlıca takip edileceği uygulamayı hizmete sundu.
MEGSİS, kısaca Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinde bulunan taşınmazlara ilişkin teknik verilerin tapu bilgileri ile eşleştirilerek, uluslararası standartlarda harita servisleri aracılığıyla vatandaşlara sunulduğu sistem olarak tanımlanıyor.
MEGSİS uygulamasının avantajları nedir?
• Vatandaşlar, MEGSİS uygulaması sayesinde yapılan işlemin görsellerine de ulaşılabilecek.
• Uygulama, harita üzerinden ve adresten sorgu yapılabilmesine de olanak sağlıyor.
• MEGSİS’e aynı zamanda e-Devlet uygulaması üzerinden de ulaşılabiliyor.

2 Ekim 2016 Pazar

Wowism-paylaşıma dayalı yeni ekonomi

 WowApp



Burdan kayıt olabilirsiniz.

Wowism-paylaşıma dayalı yeni ekonomi

Wowism, ekonomik kazancın büyük ölçüde topluluk ile paylaşıldığı yeni ekonomik sistemdir. Kısaca Topluluk dünya iyiliği için geliri paylaşır.

Paylaşmanın Gücü ile İyilik Yap

WowApp, paylaşım yoluyla bir fark yaratmanıza ve bu mutluluğu yaşamanıza yardımcı olur. Uluslararası ücretli arama pazarından - yılda 5 milyar dolarlık bir pazar ve dijital ve mobil reklam gelirlerinden- yılda 135 milyar dolar - elde ettiğimiz gelirin %70'inden fazlasını sizinle paylaşıyoruz. Bu gelir ile ne yapacağınız seçebilirsiniz. Dünya çapında 110'dan fazla ülkede yaklaşık 2000 hayır kurumundan birisine bağış yapmayı tercih edebilir veya kendiniz için nakde çevirebilirsiniz.
WowApp'te en iyi yaptığınız şeyi yaparak kazanabilirsiniz: iletişim, sohbet, sesli ve görüntülü görüşme ve hayatınızdaki tüm insanlarla paylaşım.


Burdan kayıt olabilirsiniz.

29 Eylül 2016 Perşembe

Emlakta yeni müşteri kazanmanın 7 yolu!

Gayrimenkul sektöründe potansiyel müşterilere ulaşmanın etkili yöntemleri.
Gayrimenkul danışmanları için yeni müşterilere kolay ve hızlı bir şekilde ulaşmak önemlidir… Potansiyel müşterilere giden yolun ilk adımı ise planlı olmak. Başka bir deyişle önce planlama yapmak, sonra harekete geçmek! Ne de olsa yeni müşteri kazanmak, belirli bir strateji ve süreklilik halinde yapıldığı takdirde başarıyı getiriyor.
İşte emlak sektöründe yeni müşteri kazanmanın 7 etkili yolu…
1. Etkinliklere katılın
Sektörler ilgili etkinlikler, potansiyel müşterilere ulaşmanın en kolay yollarından biri. Bu etkinliklere katılırken yanınızda kartvizitinizi mutlaka bulundurmayı ve insanlara kendinizi tanıtmayı unutmayın!
2. Sektörle ilgili bilginizi aktarın
Ev satın almak ya da gayrimenkul yatırımı yapmak isteyen bir kişi buna aracılık edecek bir profesyonele her anlamda güvenmek ister. Bu güveni oluşturmanın en etkili yolu da bilginiz ve deneyiminiz…
Son yıllarda emlak sektörünün gidişatı, kârlı gayrimenkul yatırımı gibi genel bilgilerin yanı sıra hizmet verdiğiniz bölgedeki emlak fiyatları, bu ilçede ya da semtte kimlerin yaşadığı, yakınında bulunan metro, hastane, okul, alışveriş merkezi gibi spesifik bilgilere de hâkim olmalısınız. Bu tür konulardaki bilgi ve deneyiminizi kişileri sıkmadan aktarmalısınız.
3. İlk adımı siz atın
Potansiyel müşterilerinize hızlı bir şekilde tanışmak için ilk adımı siz atın. Onlara kendileri ve gayrimenkul beklentileriyle ilgili sorular sorun. İlgilendiğiniz ortak konular bulup, keyifli bir sohbet gerçekleştirebilirsiniz.
4. Sürekli iletişim halinde kalın
Tanıştığınız kişi yeni bir ev arıyorsa ya da gayrimenkul yatırımı yapmak istiyorsa iletişim bilgilerini alarak sürdürülebilir bir iletişimin ilk adımını atın. E-posta ya da telefonla iletişiminizi sürekli hale getirin. Yılbaşı, bayram ya da doğum günü özel günlerde müşterilerinize e-posta ya da sms göndererek kendinizi hatırlatabilirsiniz.
5. Müşteri memnuniyeti sağlayın
Kulaktan kulağa pazarlama hâlen günümüzün en etkili pazarlama yöntemleri arasında… Bu yüzden müşterilerinizin memnuniyetini önemseyin! Hizmet verdiğiniz bir müşteriniz sizi çevresindeki birçok kişiye önerebilir. Bu fırsatı kaçırmayın!
6. Sosyal medyayı etkin kullanın
Sosyal medya hesaplarınızı doğru yöneterek birçok kişiye ulaşabilirsiniz. Sosyal medyayı nasıl yöneteceğinizi bilmiyorsanız, hemen “Gayrimenkul danışmanları için sosyal medya sırları” haberimize
7. Emlakla ilgili topluluklara katılın
Sadece müşterileriniz değil, sektördeki rakiplerinizle de sürekli iletişim halinde olmalısınız. Bazı dönemlerde birbirinize müşterilerle ilgili yönlendirmeler yapabilirsiniz. Bunun yanı sıra sosyal medyadaki emlak oluşumlarına üye olarak yeni kişilerle tanışabilir ve müşteri portföyünüzü geliştirebilirsiniz.
Kaynak:blog.zingat.com

26 Eylül 2016 Pazartesi

Pazartesi sendromunun 6 bilimsel nedeni

1. Uyku düzeni

Uyku düzenimizin değişmesi pazartesi sendromunu yaşamamız üzerinde oldukça etkili. Yaz saati ve kış saati uygulamalarında uyku düzenimizin değişimini açıkça hissediyoruz ama aslında uyku düzenimizi her haftasonu değiştiriyoruz. Haftaiçinde yeterince uykumuzu alamadığımızda bunu haftasonu yapmaya çalışıyoruz. Bu durum bizim biyolojik saatimizin karışmasına neden oluyor. Bilim insanlarına göre, daha fazla uyku bizim hafta başında daha yorgun hissetmemize neden oluyor ve pazartesi sabahlarında daha zor uyanıyoruz.

2. Sosyal hayat

Pazartesi sendromuna ilişkin başka garip bir neden ise insanın sosyal bir varlık oluşu ve konuşmaya ihtiyaç duyması. İş arkadaşlarıyla konuşması ve paylaşımda bulunması, kişinin bulunduğu ortamda daha güvende hissetmesine neden oluyor ve haftaya iyi başlamasını daha hızlandırıyor.

3. Ani değişimler

Yapılan bir bilimsel çalışmada, kişilerden düzenli aralıklarla duygularını kayıt altına almaları istenmiş ve pazartesi gününde hissetikleri stres ve depresif durumun salı, çarşamba yada perşembe günlerinden farklı olmadığı sonucuna varılmıştır. Cuma günlerinde hissedilenler haftasonu beklentisi ile diğer günlerden daha farklı bulunmuştur. Bu çalışmaya göre, haftasonu günü olan pazar gününden hemen sonra gelen ilk iş günü ani duygu değişimine neden olmaktadır. Bu nedenle pazartesi haftanın en kötü günü hissini uyandırmaktadır.

4. Kendini kötü hissetmek

Haftasonları genellikle normalden daha fazla yiyip içmekle geçmekte bu da kişilere fiziksel olarak daha fazla zarar vermektedir. Amerikadaki her yaş ve her kesimden kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada, kadınların kendilerilerini pazartesi günleri daha az çekici hissetikleri sonucuna varılmıştır. Ayrıca, insanlar pazartesi günlerini değişime başlamak için en iyi gün olarak görürler. Örneğin diyete başlamak, sigarayı bırakmak için haftanın ilk gününü seçerler. Bunlar pozitif başlangıçlar olsa bile gerçekleştirilmesi kolay olmadığından pazartesi sendromu algısını körükler.

5. Sağlık durumu

Pazartesi günleri kendimizi daha sağlıksız hissetmiyoruz aslında gerçekten daha sağlıksız oluyoruz. Bilim insanlarına göre, kişiler sabit kilolarını normalde korusalar bile pazartesi günleri kilolar biraz daha artmış oluyor. Ayrıca pazartesi günleri en çok kalp krizi ve inme geçirilen gün olarak belirtiliyor. Kan basıncının en yüksek olduğu gün de yine pazartesi günü olarak belirlenmiş.

6. İşini sevmeme

Kamuoyu araştırmalarına göre insanların %70’i işini sevmemekte. Bu durum psikiyatrist ve kariyer koçlarına göre “bunalımlı pazartesi”ye neden oluyor. Depresyon ve gerginlik hissi pazar akşamından başlıyor ve üretken olmayan bir pazartesiye neden oluyor. Bu da iş başvurularının %37’sinin salı günü yapılmasına neden oluyor. Kişilerin sevmedikleri işlerinde geçen kötü bir pazartesi, salı günü yeni bir iş başvurusu yapmalarına neden olabiliyor.

18 Eylül 2016 Pazar

Tarihin Hala Gizemi Çözülemeyen 10 Bilmecesi

Tarihte bazı olaylar vardır ki, araştırma yapan sayısız uzmana, üretilen sayısız teorilere rağmen, hala gizemini korumaktadır.
İşte arkasında gizli gerçeği kimsenin bilmediği tarihin hala çözülemeyen 10 bilmecesi…

1. Göbekli Tepe neden yapıldı?

Şanlıurfa'da, Örencik Köyü yakınlarında yer alan dünyanın bilinen en eski kutsal alanı. Neolitik Çağ’dan kalan bu yapı kompleksi, günümüzden 11.600 yıl önce yapılmış. İngilizlerin o çok övündüğü Stonehenge’den 8600, Mısır piramitlerinden 9000 yıl önceye tarihlenen bu yapı, bilinen bütün tarih tezlerini de yerle bir etmiştir.
Sadece inşa edildiği dönem itibari ile değil, mimarisinin estetiği itibari ile de ön plana çıkan Göbeklitepe, ayrıca dünya üzerinde bulunan en iyi korunmuş tarihi bölgelerden biridir. Bu düzeyde iyi korunmuş olmasının en büyük nedeni, bilinçli olarak o dönemin insanları tarafından, herhangi bir zarar verilmeden toprakla doldurularak gömülmesidir.
Ancak insanoğlunun, büyük emeklerle inşa ettiği bu yapıyı, neden sessiz sedasız gömdüğü, belki de hiçbir zaman tam olarak anlaşılamayacak…

2. Sümerlerin Kökeni

M.Ö. 3000 yılında, Ortadoğu’ya yerleşmiş bir halk. Yazıyı buldular, yazılı tarihi başlattılar, ilk edebi eserleri yazdılar, ilk mitolojiyi oluşturdular, ilk okulları açtılar, ve daha bunlara benzer birçok ilke imza attılar. Öyle ki, dünya üzerinde Sümerlerle başlamayan neredeyse hiçbir olay yoktur.
Ama esas ilginç olan nokta; kendilerine “Kara kafalılar” diyen, büyük ihtimalle beyaz tenli ve tıpkı Türkçe gibi Asyatik sondan eklemeli, genel bilim dünyasının “izole” dil olarak kabul ettiği ve hangi dil ailesiyle bağlantılı olduğu hakkında onlarca teori bulunan bir konuşma ve yazı dili kullanan bu halkın etnik kökeninin ne olduğunu hiç kimse bilmiyor… 
Tarihi başlattılar ve ardından Samiler ve diğer Orta Doğu halklarına karışarak ortadan kayboldular…

3. Gılgamış

Gılgamış
Gılgamış
Ölümsüzlüğü arayan bir adam… Sümerli yazmanların kaleme aldığı, Babillilerin devam ettirdiği, insanlığın bilinen ilk mitolojik kahramanı Gılgamış, nice tanrılara dersini vermiş, nice ejderleri ortadan kaldırmış, ölümsüzlüğü elde etmenin kıyısından dönmüştür.
Sümerli ve Babilli yazmanların hikayesini anlattıkları Gılgamış Destanı, günümüzden yaklaşık 4000 sene önce tabletlere kazınmıştır.
İlginç olan, Sümer Tabletleri, eski Sümer’de hükmetmiş, M.Ö. 2600 yıllarında yaşamış, Gılgamış diye gerçek bir Uruk kenti kralından da bahseder. Gılgamış ve Agga isimli tabletin başkahramanı olan kral ile Sümer kral listelerinde, 126 yıl Uruk’a hükmeden Gılgamış isimli kralın da aynı kişi olduğu düşünülmektedir.
Sümerlerin krallarını neden tanrılaştırdıkları, kral yıllıklarında neden yüzlerce hatta binlerce yıl hükmeden kral-tanrılara rastlandığı ise, eski yazıtlardaki yıl hesaplarının sonraki dönemlerden farklı yapılması ve sonradan yapılan eklemelerin etkisi teorileri bir yana, hala üstü kapalı bir sır…

4. Babil Kulesi’nin Sırrı

Kutsal kitaplarda, antik yazıtlarda ve efsanelerde adı geçen, eski çağların yedi harikasından biri olarak kabul gören bu kule, anlatılana göre dünyadaki o zamanlar sözü ve dili bir olan insanların tanrıya yaklaşmak için yaptıkları bir kule idi. Efsaneye göre tanrı, kendisine ulaşmaya çalışan insanların kendini beğenmişliğine kızar ve o zamana kadar aynı dili konuşan insanların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamalarını engeller.
Gerçekte ise, böyle bir kulenin varlığı oldukça tartışmalıdır. Bahsedilen devasa kulenin büyük bir ihtimalle, ilk örneği Babil şehrinde yapılan Etemenanki Ziggurat’ı olduğu düşünülmektedir. 
Akad dilinde “Tanrı Kapısı” anlamına gelen yapının, Babil kentinin kulesi olarak tarihin farklı dönemlerinde yıkıldığı ve tekrar yapıldığı söylenir. Kule o kadar büyük ve heybetlidir ki, Babil’i işgal eden Büyük İskender, Babil Kulesi’ni onarmak istemiş, 8 yıl sonra kente döndüğünde onarımın yapılmamasından dolayı mevcut harabeyi yıkıp tekrar yapmaya karar verdiğinde, 10.000 kişi iki ay boyunca sadece kulenin molozunu temizleyebilmiştir! Ancak İskender ölünce kulenin onarımı ve yeniden yapımına devam edilmemiştir. Tabii eğer bahsedilen kule, gerçekten Etemananki Ziggurat’ı ise…

5. Kadeş Savaşı

Eski çağlarda tarihin belki de ilk süpergüçleri Hitit Krallığı ve Mısır Krallığı’nı karşı karşıya getiren ve tarihin ilk yazılı anlaşmasının yapıldığı savaş…  
Tarihin belki de o güne kadar gördüğü en büyük savaş olan Kadeş Savaşı sonrasında kazanan tarafın kim olduğu halen bir sırdır ve açıkça belli değildir, zira Mısırlılar kendilerinin kazandığını, Hititler de kendilerinin kazandığını iddia etmişlerdir. Ancak günümüze kadar gelen Kadeş Antlaşması’na göre iki taraf da birbirlerinin gücünü kabul etmiş ve dostça yaşamaya karar vermişlerdir. 
Yıllar önce bir Mısırlı prensesle evlenmeye giden Hitit Prensi Zannanza’nın Mısır topraklarında öldürülmesi, iki devlet arasındaki esas anlaşmazlık sebebi olarak izah edilse de, Mısırlılar ve Hititleri bu kadar büyük bir savaşı ve aynı derecede büyük kayıpları göze almaya iten, sonrasında da bir şey olmamışçasına aniden iki halk arasında dostluk ve barış ilan etmelerine giden gerçek sebepler nelerdi? Daha büyük kayıpları göze alamamak mı, Ortadoğu’da yükselen Asur tehdidine karşı müttefik olmak mı, yoksa başka bir şey mi? Hala tartışılmakta…

6. Anadolu'nun Karanlık Çağı

Kadeş Savaşı’nın üzerinden henüz bir yüzyıl dahi geçmeden, M.Ö 1200 yılından hemen sonra Büyük Hitit Krallığı birkaç yıl içerisinde çöker, halkın büyük kısmı atalarının toprakları Orta Anadolu’dan göç ederler. Saraylarda, kentlerde yaşayan halk; artık küçük topluluklar halinde yaşamaya başlar. Karanlık Çağ sadece Anadolu’da değil,Yunanistan’da, Ege adalarında, Suriye-Filistin’de ve Yakındoğu’da da yüzyıllarca etkili olacaktır.
Bu dönemlerde batıdan gelen ve Mısır’a kadar ilerledikleri bilinen “Deniz Kavimleri” göçlerinin ve yağmalarının etkin olduğu düşünülmektedir. Hatta; Homeros’un İlyada destanındaki Troya savunmasının bu yağmacılara karşı verilen mücadeleden etkilenildiği iddia edilmiştir. Başka bir teze göre ise, bu göçlerle birlikte ciddi iklim değişikliklerinden etkilenen çevresel şartların, Anadolu’da oldukça hassas dengelerde olan tarım ekonomisini yok ettiği, kuraklık-kıtlık olduğu, bölgedeki siyasal güçlerin böylece eriyip gittiği ve bu sebeplerle yağmacılara karşı koyamadığı düşünülmektedir. Ayrıca bölgenin başına gelen felaketler bunlarla da sınırlı değildir, volkanik hareketler, depremler gibi doğal afetlerin de Karanlık Çağı tetiklediği iddia edilmektedir.
Bu döneme ait gerçek olan tek şey, bilinen tüm kentlerde kronolojik olarak birbirine yakın yıllarda büyük bir yıkım ve felaketin yaşandığıdır. Yıkımın sonrasında ise Karanlık Çağ’ın belki de en yoğun hissedildiği Anadolu’da bölge halklarının kendilerini neden yüzyıllarca toparlayamadığı, nerelerde ve nasıl yaşadıkları halen gizemini korumaktadır.

7. Khorsabad (Dur-Sharrukin)

Kudretli Asur kralı II. Sargon, hükmünün 5. yılı olan M.Ö 717 yılında kendi adını taşıyan yeni bir başkent ve saray yaptırmaya karar verir, 24 metre kalınlığındaki bir koruma duvarıyla çevrilmiş, 30 tonluk heykellerin koruduğu 7 devasa kapısıyla 1.6 km2’lik kare bir alana inşa edilmiş 1000’e yakın odalı anıtsal bir saray, bu yeni başkentin merkezini oluşturacaktır. II. Sargon, ihtişamını göstermek için hiçbir masraftan kaçınmamış, dönemin en iyi zanaatkarlarını, ustalarını ve sanatçılarını burada görevlendirmiştir. Başkent M.Ö. 706 yılında buraya taşındığında inşaat henüz tamamlanmamıştır. 
II. Sargon’un stratejik olarak neden Khorsabad’ı seçtiği bilinmemektedir, zira Asur Krallığı’nın önceki ve sonraki başkentlerinin devletin temel politikası olan yayılmacılık açısından stratejik önemleri, Khorsabad’da bulunmamaktadır, çevresel olarak kendine tümüyle yetebilen bir coğrafyaya da sahip değildir, bölgedeki iki büyük su kaynağı olan Dicle ve Zab nehirlerine uzak kalan, nispeten kurak bir alandadır. 
II. Sargon’un ne sebeple buraya bir saray yaptırdığını kendi oğlu ve veliahtı Sanherib bile anlayamamış olacak ki, M.Ö. 705 yılında kralın ani ölümünden sonra tahta geçer geçmez başkenti su kaynaklarına daha yakın ve stratejik olarak daha güçlü Nineve’ye taşımıştır. Khorsabad ise büyük masraflarla, yıllar boyu süren büyük bir emekle yapılmış olmasına rağmen sadece 1 yıl aktif kullanımdan sonra aniden terk edilmiştir! Kudretli kral II. Sargon’un aklındaki sebepler neydi? Bununla ilgili sayısız teori, bilinmezliğin duvarlarında yankılanarak yitip gittiler…

8. İskenderiye Kütüphanesi

Büyük İskender’in yaptırdığı İskenderiye kenti, onun ölümünden sonra yakın arkadaşı ve generallerinden birisi olan I. Ptolemaios Soter’in eline geçer. Büyük İskender’in aynı zamanda çocukluk arkadaşı olan ve beraber Aristo’dan ders aldıkları söylenen kral,Mısır geleneklerine göre yaşamayı tercih etmiş ve firavun ünvanı alarak Mısır’da yeni bir hanedan başlatmıştır. Bu yeni devletin merkezini de İskenderiye kenti yaparak devrin en önemli başkentlerinden birisi haline getirmiştir.
Bilim ve sanata olan ilgisi sayesinde. Ptolemaios Soter, kurduğu efsanevi İskenderiye Kütüphanesi’nde bilinen dünyada yazılmış tüm eserleri toplamış, papirüslere yazdırarak rulo halinde saklatmıştır. Bazı kaynaklara göre yüzyıllar içinde kütüphanedeki yazma sayısı yarım milyona kadar ulaşmıştır. 
Matematik, fizik, tıp, astronomi, felsefe, kimya, fizyoloji, tarih gibi akla gelebilecek her konuda eserlerin bulunduğu kütüphanenin ciddi bir bölümünün, sonraki yıllarda Roma iç savaşı esnasında Sezar’ın kendi gemilerini ateşe vermesiyle sıçrayan ateş sebebiyle yandığı söylenmektedir! M.S. 4 yüzyıla kadar varlığını bir şekilde koruyan kütüphanenin paganizmin yasaklanması gerekçesiyle Roma İmparatorluğu tarafından kapatıldığı, yazmaların ise kentteki hamamlara dağıtılarak yakıldığı bilinir.
Belki de tek bir parşömeni dahi bilinmeyen tarihi aydınlatabilecek bu dev kütüphanedeki yazmaların içerikleri ve hangi sırları anlattıkları ise artık asla öğrenilemeyecektir.

9. Antikythera Mekanizması

20. yüzyılın başında Yunanistan yakınlarında bulunmuş bir batıktan çıkan Antikythera mekanizması, yüzyıllar boyu deniz suyunun içinde kalması sebebiyle bozulmuş ve oldukça aşınmış küçük çarklardan oluşan, benzersiz bir düzenektir. Batık, M.Ö. 87 yılına tarihlenmektedir ve içindeki amforalara, mobilyalara, çömleklere ve diğer eşyalara bakılırsa sıradan bir ticaret gemisidir.
Mekanizma küçük bir ahşap kutunun içerisinde bulunmuş, aygıtın ne işe yaradığı hala tam olarak anlaşılamamıştır. Bilinen en eski çarklı düzenektir ve genel görüş cihazın astronomi amaçlı kullanıldığı, belli gök cisimlerinin yerlerini hesaplamaya yarayan bir mekanizma olduğu, hatta bu hesaplara dayanarak takvim olarak da kullanılabildiği şeklindedir. Günümüzde dünyanın en eski bilgisayarı olarak da kabul görmektedir!
Her ne kadar birkaç Antik Yunan yazmasında buna benzer aygıtlardan söz edilmişse de, başka görüşlere göre o dönemde böyle bir cihazı tasarlayacak ve çarkları yapacak teknoloji bulunmuyordu. Antikythera Mekanizmasını kimin yaptığı, gerçek işlevinin ne olduğu, sıradan bir ticaret gemisinde ne aradığı ve ne amaçla kullanıldığı konuları halen sırlarını korumaktadır!

10. Hiung-nu kimdi?

Çin kaynaklarından bilinen ve M.Ö. 3. yüzyılda tarih sahnesine çıkarak M.S. 2. yüzyıla kadar Asya steplerinde hüküm sürmüş, Hiung-nu Devleti kimdi?
Tarih kitaplarımızda Büyük Hun Devleti olarak isimlendirilmiş bu devletin aslen kim olduğu net olarak bilinmemektedir. Çin kaynaklarına göre M.Ö. 200 yılının kışında Çin imparatorunu 300.000 süvariyle pusuya düşürebilecek kadar büyük bir güce sahip, birden fazla Asya halkının oluşturduğu bir konfederasyon sistemi ve hiyerarşisine sahip bu imparatorluğun kurucusu da Mete olarak bildiğimiz, Çin kaynaklarında Modu Şanyu olarak geçen kraldır. Modu Şanyu, Uygur’lar tarafından yıllar sonra destansı karakter Oğuz Han ile özleşleştirilmiştir. 
Çin kaynaklarındaki sözcüklere göre konuşulan dillerin Türk, Moğol, Yenisey, Tunguz,İran ve Ural olduğu düşünülmektedir. Yani karışık bir etnik kimliğe sahiplerdir, güçleri de beraber hareket edebilmelerinden ve gerektiğinde yüz binlerle sayılan ordularla çatışmaya girebilmelerinden gelmektedir. 
Mezarlarındaki İran, Çin ve hatta Yunan menşeili dokumalardan, uzak ülkeler ile ticaret yaptıkları, ayrıca ciddi bir süre İpek Yolu’nu kontrol ettikleri de anlaşılmaktadır.
Asya’nın çorak steplerinde, yerleşik hayata geçmeden, göçebe şekilde bu kadar çok insanın hangi sebeple ve nasıl bu kadar iyi örgütlenebildiği, step halklarının genel karakterlerine göre kıyaslandığında nasıl bu kadar uzun süre birliklerini koruyabildikleri, hatta bazıları arasında “kan davası” olan kabilelerin nasıl tek bir çatı altında toplanabildiği, 18 milyon km2’lik bir alanı nasıl ele geçirdikleri, bu halkın en ihtişamlı günlerinden sonra neden bir iç savaşa girerek kendilerini zayıflattığı ve zaman içinde yok olup gittikleri halen bilinmemektedir.